Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Son yüzyılda Türkiye'de dahil olmak üzere birçok ülkede iyi bakım, besleme, teşhis ve tedavi metodlarının gelişmesi ve kısırlaştırma operasyonunun yapılması ile köpeklerde yaşam süresinin belirgin bir şekilde uzaması sağlanmıştır.
Dişi köpeklerde kısırlaştırma operasyonu ( Overyohisterektomi ) genel anestezi altına alınmış bir köpeğin karın boşluğuna girilerek genital organlarından uterus ( rahim ) ve ovaryumların ( yumurtalık ) tamamen uzaklaştırılması olarak tanımlanan cerrahi operasyondur.
Köpeklerde kısırlaştırma genellikle istenmeyen gebeliklerin engellenmesi, seksüel siklüs falilyetlerinin kalıcı olarak sonlandırılması, uterus ve ovaryumdaki çeşitli patolojik bozuklukların tedavisi amacı ile uygulanmaktadır.
Kısırlaştırma operasyonu sonrası köpeklerde seksüel hormonlarda oluşan geriye dönüşümsüz bir azalma ile birlikte kilo artışı, davranış değişikliği, idrar tutamama ve hareketlilikte azalma gibi istenmeyen etkiler görülebilir. Bu etkiler içinde en sık karşılaşılanı kilo artışıdır. Kısırlaştırma sonrası kilo artışı genellikle 6.aydan sonra görülmeye başlamaktadır. kilo artışı yani obezite vucut ağırlığının normalde olması gerekenden %15 daha fazla olması ve vucutta aşırı oranda adipöz doku birikmesidir. Gerektiğinden fazla kalori alımına karşılık gerektiğinden daha az kalori yakımı sonucu vucutta adipöz doku birikmeye başlamaktadır.
Birçok hayvan türünde östrojen hormonunun gıda tüketimini baskıladığı bilinmektedir. Kısırlaştırma sonrası köpeklerde östrojen hormonu etkisi ortadan kalkmaktadır. Kilo artışı araştırmacılar tarafından azalan östrojenik etkiye bağlı olarak artan gıda tüketimi ve azalan metobolizma faaliyetleri ile açıklanmıştır.
Kısırlaştırma operasyonu sonrası ad libitum ( her istediğinde mamaya ulaşabilen ) beslenen köpeklerde kilo artışı gözlenebileceği yıllardır bilinen bir gerçektir. Özellikle evde beslenen aktivitesi kısıtlı köpeklerde kilo artışı daha belirgindir. Kısırlaştırma operasyonu sonrası kalorisi azaltılmış kısırlaştırma sonrası veya diyet mama ile kilo alımının önüne geçilebilinmektedir.
Obez köpeklerde diğer köpeklere oranla kas ve iskelet sistemi hastalıkları, solunum ve kalp hastalıkları, diyabet, hipotiroidizm, hiperadrenokortizm, hiperlipidemi, üriner sistem hastalıkları, dermatozlar ve neoplaziler daha fazla görülmektedir.
Dişi köpeklerde görülen tümörlerin yarısını meme tümörü oluşturduğu ve bunların yaklaşık % 40 - 50 kadarının kötü huylu tümörler olduğu bildirilmiştir. Tümörler çoğunlukla 5 - 16 yaş arasında hiç doğum yapmamış yaşlı köpeklerde görülmektedir. Genital organ ve meme tümörleri östrojen hormonunun fazla salgılanması ile ilgili olduğu yapılan çoğu araştırmalarda gösterilmiştir. Kısırlaştırılan köpeklerde östrojen hormonu salgılanmazken, kısırlaştırılmayan köpeklerde salgılanan östrojen hormonu sonucu progesteronunda etkisi ile servikal kanal açık kalma süresi uzamakta bu da bakteriyel kontaminasyon riskini arttırmaktadır. Bunun sonucu olarak pyometra ( rahim iltahabı ) görülme oranı yüksektir.
Meme bezi tümörlerinin gelişme oranı ilk kızgınlıktan önce kısırlaştırılan köpeklerde %0,5 iikinci kızgınlıktan önce kısırlaştırılan köpeklerde %0,8 daha sonra kısırlaştırılan köpeklerde %26 olarak tespit edilmiştir. Yapılan diğer bir çalışmada serum östrojen değeri normal köpeklerde 49,11+-7,7pg/g meme dokusunda iyi huylu tümör bulunan köpeklerde 100,65+-20,7 pg/g meme dokusunda kötü huylu tümör bulunan köpeklerde 210,86+-29,79 pg/g olarak ölçülmüştür.
Tarih: 2019-11-05 12:50:06 Kategori: Diğer
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Dişi Köpeklerde Kısırlaştırma Operasyonunun Fayda Ve Zararları Nedir
Dişi köpeklerde kısırlaştırma operasyonu ( Overyohisterektomi ) genel anestezi altına alınmış bir köpeğin karın boşluğuna girilerek genital organlarından uterus ( rahim ) ve ovaryumların ( yumurtalık ) tamamen uzaklaştırılması olarak tanımlanan cerrahi operasyondur.
Köpeklerde kısırlaştırma genellikle istenmeyen gebeliklerin engellenmesi, seksüel siklüs falilyetlerinin kalıcı olarak sonlandırılması, uterus ve ovaryumdaki çeşitli patolojik bozuklukların tedavisi amacı ile uygulanmaktadır.
Kısırlaştırma operasyonu sonrası köpeklerde seksüel hormonlarda oluşan geriye dönüşümsüz bir azalma ile birlikte kilo artışı, davranış değişikliği, idrar tutamama ve hareketlilikte azalma gibi istenmeyen etkiler görülebilir. Bu etkiler içinde en sık karşılaşılanı kilo artışıdır. Kısırlaştırma sonrası kilo artışı genellikle 6.aydan sonra görülmeye başlamaktadır. kilo artışı yani obezite vucut ağırlığının normalde olması gerekenden %15 daha fazla olması ve vucutta aşırı oranda adipöz doku birikmesidir. Gerektiğinden fazla kalori alımına karşılık gerektiğinden daha az kalori yakımı sonucu vucutta adipöz doku birikmeye başlamaktadır.
Birçok hayvan türünde östrojen hormonunun gıda tüketimini baskıladığı bilinmektedir. Kısırlaştırma sonrası köpeklerde östrojen hormonu etkisi ortadan kalkmaktadır. Kilo artışı araştırmacılar tarafından azalan östrojenik etkiye bağlı olarak artan gıda tüketimi ve azalan metobolizma faaliyetleri ile açıklanmıştır.
Kısırlaştırma operasyonu sonrası ad libitum ( her istediğinde mamaya ulaşabilen ) beslenen köpeklerde kilo artışı gözlenebileceği yıllardır bilinen bir gerçektir. Özellikle evde beslenen aktivitesi kısıtlı köpeklerde kilo artışı daha belirgindir. Kısırlaştırma operasyonu sonrası kalorisi azaltılmış kısırlaştırma sonrası veya diyet mama ile kilo alımının önüne geçilebilinmektedir.
Obez köpeklerde diğer köpeklere oranla kas ve iskelet sistemi hastalıkları, solunum ve kalp hastalıkları, diyabet, hipotiroidizm, hiperadrenokortizm, hiperlipidemi, üriner sistem hastalıkları, dermatozlar ve neoplaziler daha fazla görülmektedir.
Dişi köpeklerde görülen tümörlerin yarısını meme tümörü oluşturduğu ve bunların yaklaşık % 40 - 50 kadarının kötü huylu tümörler olduğu bildirilmiştir. Tümörler çoğunlukla 5 - 16 yaş arasında hiç doğum yapmamış yaşlı köpeklerde görülmektedir. Genital organ ve meme tümörleri östrojen hormonunun fazla salgılanması ile ilgili olduğu yapılan çoğu araştırmalarda gösterilmiştir. Kısırlaştırılan köpeklerde östrojen hormonu salgılanmazken, kısırlaştırılmayan köpeklerde salgılanan östrojen hormonu sonucu progesteronunda etkisi ile servikal kanal açık kalma süresi uzamakta bu da bakteriyel kontaminasyon riskini arttırmaktadır. Bunun sonucu olarak pyometra ( rahim iltahabı ) görülme oranı yüksektir.
Meme bezi tümörlerinin gelişme oranı ilk kızgınlıktan önce kısırlaştırılan köpeklerde %0,5 iikinci kızgınlıktan önce kısırlaştırılan köpeklerde %0,8 daha sonra kısırlaştırılan köpeklerde %26 olarak tespit edilmiştir. Yapılan diğer bir çalışmada serum östrojen değeri normal köpeklerde 49,11+-7,7pg/g meme dokusunda iyi huylu tümör bulunan köpeklerde 100,65+-20,7 pg/g meme dokusunda kötü huylu tümör bulunan köpeklerde 210,86+-29,79 pg/g olarak ölçülmüştür.
Tarih: 2019-11-05 12:50:06 Kategori: Diğer
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx